Anne adayının doğumdaki destekçisi: Doula
Doğumun Destekçisi: Doula Nedir, Ne Yapar?
Doğum, kadın bedeninin normal bir fonksiyonudur. Ancak yıllardır duyduğumuz olumsuz hikayeler, filmlerde gördüğümüz çığlık çığlığa doğum sahneleri bilinçaltımıza öyle işlenmiş durumda ve o kadar korkutucu ki...Neyse ki bu negatif çağrışımlar giderek azalıyor. Doğal doğum, kentli kadının giderek daha çok tercih ettiği bir doğum şekli olma yolunda ilerliyor. Bu süreçle birlikte unutulan pek çok bilgi gündeme gelirken, doğal olarak ihtiyaçlar da artıyor. Tam da bu noktada, doğuma destek için ortaya çıkan bir yeni bir meslek bulunuyor: Doulalık.
Doula, hamilelik ve doğum sürecinde anne adayına rehberlik etmek üzere eğitim alıyor; doğumun anne ve aile için bir şölene dönüşmesi için destek olan bir yardımcı olarak hizmet veriyor.
Doula kavramı aslında kültürümüze hiç yabancı değil. Eski Yunanca'da "kadına hizmet eden kadın" anlamına gelen “doula” kavramını, Anadolu kültüründe “Bibi” kelimesi karşılıyor olabilir. Bibi, Anadolu’da bazen hala ve bazen de teyze anlamında kullanılmakla beraber, asıl anlamı güngörmüş hikmet sahibi, ağzı dualı, eli bereketli, aziz hatun kişidir. Türk halk tasavvufunda özel bir yeri vardır ve tecrübeli “ebe analar” için de kullanılır.
Doula doğuma nasıl destek olur?
Doğuma hizmet eden kişiler olan doulalar, anne ve bebek merkezde olacak şekilde, onların isteklerine ulaşabilmesi için çalışırlar. Anneye ve ailesine doğumdan önce, doğum sırasında ve doğum sonrasında hem duygusal hem de fiziksel destek sağlayan kişilerdir. Eğitimleri sırasında anneyi doğum boyunca rahatlatacak ve doğum dalgalarını daha rahat karşılayacak ilaç dışı rahatlatıcı teknikleri öğrenirler. Bunlar arasında nefes, masaj teknikleri, doğumu anne ve bebek için kolaylaştırıcı pozisyon değişiklikleri, rahatlatıcı aroma terapiler, rahatlatıcı basınç nokta teknikleri, meditasyon/imgeleme teknikleri ve suyun aktif kullanımı sayılabilir.
Doulalar, özellikle ilaç dışı rahatlatıcı teknikler konusunda uzmanlaşmış kişilerdir ve tıbbi eğitim almaları gerekli değildir. Tıbbi eğitim almış olan ebeler de doulalık yapabilir ancak, sadece doulalık yaparlarsa doğum boyunca herhangi bir tıbbi yorum yapmaz ve sorumluluk almazlar, bunları hastane ebesi yapıyor olacaktır.
Doulalar sadece tıbbi profesyonellerin görev aldığı hastanelerde hizmet verebilirler. Hastaneye giriş ile birlikte yürüyüş, yemek, duş, rahatlatıcı banyo, gebeye ve eşine duygusal destek, aktif doğum pozisyonlarının uygulanması gibi yöntemlerle doğuma destek sağlarlar. Anne adayının eşi, ailesi ve doktoruyla arasında bazen bir köprü, bazen iletişim noktası olup, doğuma şahit olan herkesin süreçlerini takip ederler. Ama en öncelikli görevleri annenin yerine düşünüp onun mümkün olduğunca kendine ve bebeğine odaklanmasını sağlamak ve gerektiğinde baba ve ailenin diğer üyelerini desteklemektir.
Doulanın en temel görevi anne adayının ihtiyaç duyduğu kutsal ve mahrem alanı korumaya yardımcı olmaktır. Anneye ve babaya duygusal destek olurlar, ailelerin daha kolay bir geçiş dönemi yaşamalarını sağlarlar.
Öncelikle kadının bedenine ve doğumun mahremiyetine saygılı kişilerdir. Doula için kendi tercihleri değil, annenin tercihleri ve öncelikleri önemlidir. Yanında kendinizi rahat hissettiğiniz biri olmalıdır.
Yapılan araştırmalar doulaların katıldığı doğumların daha kısa sürede gerçekleştiğini, memnuniyetin daha fazla olduğunu; bu doğumlarda daha az ağrı kesici kullanıldığını, daha az sezaryen ameliyatına gereksinim duyulduğunu, daha az müdahale gereksinimi duyulduğunu göstermektedir. Ülkemizde ise normal doğum tercihlerinin artmasına paralel olarak daha fazla tercih edilmeye başlamıştır.
Anne adayı için doğumda destek, yakın çevresinden biri; yani eşi, kardeşi, arkadaşı tarafından da verilebilir. Ancak burada bir douladan destek almanın en önemli farkı; doulanın hiçbir şekilde yargılamadan ve yorumlamadan, tamamen anne ve bebeğin ihtiyaçlarını gözeterek, birebir ve kesintisiz hizmet vermesidir. Doulalar bu hizmeti verirken asla kendi yaşadıkları tecrübeleri doğuma katmazlar. Yani iyi bir doula, eğitimi ve sonrasında mutlaka kendi doğumu, doğum tecrübesi ve diğer kişisel yargıları konusunda içsel bir çalışmadan geçer ve bu sayede, doğumda tarafsız bir destek sağlayıcı konumunda yer alabilir. Doğum şekli ne olursa olsun iyi bir doulanın ilk hedefi, annenin ve bebeğinin doğumdan mümkün olduğunca “keşkesiz” çıkması olmalıdır.
Doula eğitimi ne kadar sürer?
İyi bir doulanın yetişmesi, aktif bir çalışma ile yaklaşık bir yıl sürmektedir. İstanbul Doğum Akademisi eğitimleri 9 ay devam eden modüllerden oluşur. Eğitim tamamlandıktan sonra en az 4 süpervizyon altında doğuma girilir. Ardından yine 4 hafta devam eden süpervizyon eşliğinde grup eğitimi yapılır ve tüm bunlar tamamlandıktan sonra, doulalar gebelerle çalışmaya başlayabilir. İDA Doulaları, staj doğumları sırasında sadece masraflarını talep edecekleri gönüllü bir hizmet sunarlar.
Bir doula ile anlaşma sonucunda hangi aşamalardan geçilir?
Doula ile tanışma sonrasında mutlaka özel bir görüşme yapılır. Bu görüşme doulanın anne tercihlerini ve kişilik yapısını öğrenme açısından gereklidir. Doğum öncesi bir doktor ziyareti birlikte yapılır. Bu sayede doktorla ortak bir dil oluşturulur. Doğum öncesi ev ziyareti yapılır. Doğum başladığında hastanede buluşulur ve doğum boyunca birebir ve kesintisiz destek verilir. Doğum sezaryenle sonuçlandığında, doula ameliyathanede de desteğe devam edebilir. Doğum sonrasında da bir ev ziyareti yapılarak hizmet tamamlanır.
Doula tıbbi konulara müdahale eder mi?
Her ne kadar doula eğitimi sırasında doğumla ilgili tıbbi olayları öğrense bile, doulanın doğum sırasında bu konularda görev ve sorumluluğu yoktur ve olmamalıdır. Gerekli durumlarda anneye ve çevresindekilere tercihlerini hatırlatabilir. Ancak müdahalelerin yapılması veya yapılmaması konularında yorum yapması veya anne adına bunları denetlemesi, görev tanımı gereği beklenmez. Tüm bunların önceden öğrenilmesi ve tercihlerin doktorla paylaşımları ailenin sorumluluğudur. Doula, sisteme karşı ailenin koruyuculuğunu değil, desteklenmesi görevini üstlenir.
Ebe ve doula arasındaki farklar nelerdir?
Ebe, 4 yıllık bir sağlık eğitimi almış, doğum sürecinde ameliyat ve bazı tıbbi müdahaleler dışında her türlü bilgi ve beceriye sahip sağlık profesyonelidir. Tıbbi muayene ve müdahale yetkisine sahiptir ve doğumun birçok aşamasında aktif rol oynar. Sağlık Bakanlığı’nın onay verdiği alanlarda doğumu da yaptırır. Birebir kesintisiz destek imkânı varsa doğumda anneyi rahatlatacak tüm bilgi ve donanımla mezun olurlar. Bazı ebeler bu bilgi ve donanımı arttırmak için ek olarak doulalık eğitimlerine de katılırlar.
Öte yandan, doulalık resmi bir meslek tanımına ya da akademik eğitime sahip değildir. Doğumda destek olmak isteyen herkes doulalık eğitimi alabilir. Bu eğitimin temelinde, doğum sırasında ilaç dışı rahatlatıcı tekniklerin uygulanması yer alır. Doulalık eğitimi almış kişiler, fiziksel, duygusal ve zihinsel destek sunar ancak tıbbi müdahale yetkileri yoktur.
Ebe ve doula ortak noktaları
Doulalık eğitimi almış bir ebe ile bir doulanın ortak noktası, doğumda ilaç dışı rahatlatıcı teknikleri kullanmalarıdır. İdeal koşullarda, her ebeden doulalık fonksiyonlarını da yerine getirmesi beklenir. Ancak, sağlık sisteminin işleyişi ve kadro problemleri nedeniyle ülkemizde bu görevler genellikle tam anlamıyla uygulanamamaktadır. Ayrıca, hastanelerde gebeler çoğunlukla birebir aynı kişiden sürekli destek alamazlar.
Ebe ve doula işlevlerini birleştiren uzmanlar
Bu durumu gören bazı ebeler, doulalık eğitimi alarak kendi mesleklerini güçlendirmeyi tercih etmişlerdir. Bu sayede, ebelik ve doulalık fonksiyonlarını birleştirerek hizmet verebilmektedirler. Böyle bir serbest ebe ile çalışmanın en büyük avantajı, doğumun başladığı anda eve gelebilmeleri ve süreçte gerekli tıbbi kontrolleri yapabilmeleridir.
Evde gebelik ve bebeğin tıbbi kontrolleri yapılır, bu süreçte doktorla iletişimde kalınır. Bir anlamda hastane hizmetleri eve taşınmış olur. Doğumun ilerleyen aşamalarında hastaneye geçiş sağlanır. Bu yaklaşım, hastanede kalış sürelerini azaltır ve uzun kalış sürelerine bağlı olarak ortaya çıkabilecek müdahale ya da sezaryen oranlarını düşürür.
Bu şekilde, ebe ve doula rolleri bir araya getirildiğinde, anne adayları için daha bütüncül bir doğum deneyimi sağlanmış olur.
Özel ebe mi? Özel doula mı?
Bu tercihiniz tamamen özel ihtiyaçlarınıza göre ve doktorunuzun tercihleri doğrultusunda şekillenecektir. Bu konulardaki ihtiyaçlarınızı ve doğumla ilgili tercihlerinizi katılacağınız bir doğuma hazırlık kursunda belirleyebilirsiniz. Bu katılacağınız kursun sadece doğum odaklı ve İstanbul Doğum Akademisi kurslarında uyguladığımız uluslararası anne dostu doğum felsefeleri ile uyumlu olmasına dikkat etmeniz önemlidir.
Ebe / Doula ile ne zaman anlaşalım?
30-34 hafta arası en uygun zamandır. Bu sayede hem tanışma için zaman verilmiş olur hem de hizmet verecek kişinin programı sıkışmamış olur. Bu süreleri kaçırmışsanız doğumun son gününe kadar hala uygun bir kişi ile anlaşma şansınız olacaktır.
Peki ya, ebe/doula başka bir doğumda olursa?
Bunun için mutlaka her doulanın birlikte çalıştığı yedek bir meslektaşı vardır. Onunla da tanışmak sizin için bir avantaj olacaktır.
Doulalık hizmeti hastanelerde verilmekte midir?
Şimdilik gerek özel gerekse devlet hastanelerinde bu hizmet rutin olarak verilmemektedir. Bu yüzden bu ihtiyacı bireysel olarak hizmet veren kişiler sağlamaktadır.
Doulalar tek başına mı çalışırlar yoksa ekibin bir üyesi midirler?
Birçok doula tek başlarına hizmet verirken bir doktor ile ekip halinde çalışan doulalar da vardır. Gittikleri hastanenin doktor ve ebeleri tıbbi konularla ilgilenirlerken onlar annenin desteklenmesine odaklanırlar. Ancak İstanbul Doğum Akademisi'nin yarattığı doktor, doğum psikoloğu, ebe ve douladan oluşan Keşkesiz Doğum Ekibi kavramı içinde ekibin bir parçasıdırlar. Ekibin her üyesinin doğumda eşit görevleri vardır ve her doğumdan sonra doğumu yeniden değerlendirerek ortak hizmetlerini güçlendirirler.
0531 258 5198 (hafta içi 09:00-18:00)
Beldibi Mah. Gökbel Cad. 106. sok. Zambak Küme Evleri No:17 Marmaris / Muğla